Millî kültürümüze ait bir efsane araştırınız.

3. Sınıf Türkçe Millî kültürümüze ait bir efsane araştırınız. konusunu kısaca ve uzun ele alacağız.

Millî kültürümüze ait bir efsane araştırınız. konusu ile ilgili kısaca bir yazı örneği ;

Cevap:

Biz okul gezimizde Antakya Harbiye şelalelerini gezmeye gitmiştik, orada ilgimi çeken defne ve apollon un efsanesi anlatılmıştı.

Apollon ırmak kenarında genç ve çok güzel bir kız görür ve ona aşık olur. Bu güzel kızın ismi Defne dir. Apollon un içinde arzular uyanır, konuşmak için yaklaşır fakat Defne Apollonun ona yaklaştığını hissedince kaçmaya başlar, uzun bir süre koşarlar. Kaçarken Apollon kaçma seni seviyorum diye bağırır. Fakat Defne bir tanrıya aşık okursa balına neler geleceğini bildiği için korkuya kapılır ve kaçmaya devam eder. En son Apollon o kadar yaklaşmıştır ki Defne Apollonun nefesini saçlarının arasında duyar. Artık kurtuluş şansı olmadığını anlayan Defne bir anda durur ve ayağıyla toprağı kazıyarak bağırır. “Ey toprak ana, beni ört, beni koru, beni sakla” bu içten yalvarış üzerine Defne organlarının ağırlaştığını hisseder. Göğsünü gri bir kabuk kaplar, o mis kokulu saçları yapraklara dönüşür, kolları dallar halinde uzar, ayaklarıda kök olur ve toprağın derinliklerine dalar, bir defne ağacı oluverir.

Apollon çok şaşırır, Defnenin ağaç oluşunu hayret ve üzüntü ile izler. Sonra ağaca sarılır ve Defne nin hala çarpmakta olan kalbinin sesini duyar ve seslenir. “Defne, bundan sonra srn, Apollon un kutsal ağacısın o solmayan ve dökülmeyen yaprakların, başımın çelengi olacak. Savaşlarda zafere ulaşanlar ve kahramanlar senin yapraklarınla alınlarını süsleyecekler.şarkılarda şiirlerde isimlerimiz yanyana gececek.” Der veDefne onu yapraklarıyla selamlar.

Bir inanışa görede Defne nin gözyaşları Harbiyede bugun hala gözyaşları meydana getirmektedir.

Millî kültürümüze ait bir efsane araştırınız. konusu ile ilgili uzun bir yazı örneği ;

Cevap:

Meleklerin inşa ettiği surlar

İstanbul’un surlarının melekler tarafından inşa edildiğine Rumlarca inanılan efsanede, Aziz Konstantin’in beraberindeki birçok gemi ve ordusuyla Roma’dan bugünkü İstanbul’a geldiği kaydediliyor.

İmparatorun karaya ayak bastığında Tanrı’nın bir meleği onu görerek, “Buraya yerleşmelisin, fakat şimdi atından inme, sakın arkana bakma ve atını yola çıktığın yere sür” dediğine inanılıyor.

Bunun üzerine Tanrı’nın dediği gibi davranan imparatorun, yarım gün dolaştıktan sonra atına bindiği yere geldiğinde arkasına bakarak bir surun yükseldiğini gördüğü rivayet ediliyor.

Çemberlitaş’taki kutsal kadeh

Bu efsaneye göre, Hazreti İsa’nın ölmeden önce son kez kullandığı kutsal kadehin, bin havarisi tarafından büyük bir titizlikle saklandığı anlatılıyor. Çünkü bu kadehten bir şey içen kişinin, ölümsüz olduğuna inanılıyor. Bizans imparatoru Helena’nın Kudüs ziyaretinde Hazreti İsa’nın birçok eşyasıyla birlikte kadehi de alarak İstanbul’a getirdiği ve bu kadehin kenti koruması için 3. Konstantinos adına Çeamberlitaş’ta dikilen sütunun altına yaptırdığı odada saklattığı ifade ediliyor.